Sen değiş dünyan değişsin
Neden bir süre sonra etrafımızdaki kişiler gibi davranmaya onlar gibi giyinmeye, konuşmaya başlarız? Aynı gruptaki insanların neden birbirlerine benzediklerini ve bu yüzden iyi anlaştıklarını düşünürüz?
Beynimizde ‘Ayna Nöronlar’ denilen nöronlar var. Ayna nöronlar, bir davranışı sergileyen birini gözlemlediğimizde ateşlenen nöronlardır. Ayna nöronları; bir eylemi duyma, görme, yapma ya da o konuyu düşünme esnasında aktive edilebilir. Bir durumu görmek, duymaktan daha etkilidir. Bilim insanları bu nöronlara ayna nöron adını vermişlerdir. Bu adı vermelerinin sebebi diğer insanların davranışlarını yansıtması veya simüle etmesidir. Bu nöronlar aynı zamanda empati nöronları olarak da bilinmektedir.
Empati; bir kişinin kendisini başka bir kişinin ya da ötekilerinin yerine koyabilmesi ve onların bakış açısından bakabilmesi, ötekilerinin duygu, tutum ve düşüncelerini hissetmesi ve anlayabilmesidir.
Birisi esnerken esnememiz, maç seyrederken insanların birbirlerini taklidi, konserlerde insanların daha sonraları kendilerini bile şaşkınlıkla karşıladığı abartılı davranışları, gülümseyen bir yüz karşısında gülümsememiz ayna nöronların rollerine birer örnektir. Küçük bir çocuğa yemek yedirirken ağzımızı açıyoruz. Bunu neden yaptığımızın farkında değiliz. Ama bilinçsizce bilinçaltında bizi taklit etmelerini istiyoruz. Bize bakıyorlar ve hareketlerimizi taklit ediyorlar. Ne olduğunun önemi olmadan bir iyilik yaptığımızda belki trafikte yol vermek ya da düşen birini kaldırmak , yerdeki çöpü kaldırmak.. Bunu gören insanlar aynısını yapmaya başlıyor. Yani dünyayı değiştirmeye kendimizden başlıyoruz. Neyi odak noktamıza alırsak, neye maruz kalırsak onu hayatımıza yerleştiriyoruz.
Bu durumu biraz daha genelleyecek olursak yaşam kalitemizi büyük oranda çevremiz belirler. İyi konuşan insanlarla iyi konuşur, güzel giyinenlerle güzel giyiniriz. Etrafımızda olan insanları seçerken dikkatli olmak lazım. Çünkü hayatımızda görüştüğümüz en yakınımızdaki 5 kişi bizim ilerde nasıl olacağımızı belirler. Çok spor yapan arkadaşınızla daha çok görüşmek için spor yapmaya başlarsınız, kitap okuyan arkadaşınızla sohbet etmek için daha çok kitap okursunuz ya da başka alışkanlıklarına ortak olabilmek için arkadaşlarınızın alışkanlığı içerisinde bulunursunuz. Bu durum tabi ki bizler içinde geçerli. Biz hangi davranışları daha çok yapıyorsak bir sure sonra yakınımızdaki kişilerde o hareketleri yapmaya başlarlar. Hangi davranışı görmek istiyorsak önce o davranışı kendimiz sergilemeliyiz. Bu yüzdendir ki biz değişirsek çevremiz de değişir.